YOLCULUK
- Hande G
- 3 Nis 2018
- 2 dakikada okunur

Başlangıç yazımı yolculuk üzerine yazmam en doğrusu olacak sanırım.
Yolculuk...Bir yerden bir yere yol almak. Her bir adım yeni bir an, yeni bir yer, yeni bir manzara, yeni bir deneyim, yeni bir bilgi, yeni bir vizyon, yeni bir ben, ve yeni bir sen. Yolculuk benim için değişim ve de dönüşüm demek. Hem yoldaki şeylerin değişmesi, hem de attığım her adımda benim değişiyor olmam demek.
Sen istersen hiç kımıldama. Ama üstünde durduğun kıta hareket ediyor. Dünyamız hareket ediyor. Dünyamızın içinde hareket ettiği Güneş sistemimiz Samanyolu Galaksisi içinde hareket ediyor. Samanyolu Galaksisi de kendi üst galaksi kümesi içinde hareket ediyor. Ama sen istersen hiç kımıldama. Bu kainatta her şey hareket halinde. Zaman ilerliyor, durmamacasına. Ve var olan her şey yaşlanıyor. Hücrelerimiz her saniye biraz daha yaşlanıyor. Ama sen istersen hiç kımıldama.
Ait olduğun varoluş sürekli değişiyor ve sen istesen de istemesen de değişiyorsun. Her şey, hepimiz birer yolcuyuz. Hepimiz bu akan yolda seyir halindeyiz. Ve değişim kaçınılmaz...
Bu hakikat içinde yaşayan biz seyirciler bu yolculuğun ne kadar farkındayız? Gerçeklerimiz, doğrularımız kim bilir ne kadar farkında olduklarımız ya da olmadıklarımız. Kimimiz sürekli değişen şeylerin içinde akıntıyla süreklenip değişmeye zorlanırken, hatta kimimiz akıntının tersine gitmekte direnirken hayat nasıl da cehenneme dönüveriyor. Ve insan bazen de o acı ile kaçırdığı manzarayı birden görüp aydınlanabiliyor da. Direnmemek ve akışına bırakmak neden önemli biliyor musun? Çünkü varoluşun özünden yatan doğal bir hareket, bir yolculuk var ve senle ya da sensiz, devam ediyor. Akışına bırakırsan sen de daha doğal ve özde olabilirsin ve evren kendini sürekli yenilerken sen de yenilenerek bu evrenin bir parçası olduğunu daha iyi görebilirsin. Bu kainatta aslında yalnız olmadığını bilip, her şeyle bir bütün ve kendinle de barışık olabilirsin. En güzeli de; böylesine mükemmel bir kainatın barındırdığı o sonsuz yaratıcılık, sürekli dönüşümün doğal döngüsünden gelen o sonsuz yaratıcılık...Bunun bir parçası olduğunu bilmek ve aynı ritmde doğal olarak dönüşebilmek, ve o sonsuz yaratıcılığı kendi içinde de hissedebilmek.
Bir yolcu (mecburi bir yolcu) olduğunu unutma. Ve bu yol sadece senin yolun değil. Ve bu yol düşündüğünden daha geniş ve uzun. Nereye giderse sen de oraya doğru gidiyorsun.
Bu bütünlük ve aidiyet içinde, bu mecburiyet içinde seni tek ve özel yapan tek bir şey var. O da bu yolculukta yazdığın seyir defteri. Çünkü senden bakan ve gören o gözler sadece sana özel. Gözlem gücün, ve bunu idrak gücün, yorumlaman sana özel.
Hepimiz birlikte olmaya mahkumuz ama biriciğiz. Ve birbirimizi sevmekten başka çare yok..