İNADINA DAHA ÇOK SEVECEĞİM EY KÖTÜLÜK
- Hande G
- 14 Nis 2018
- 2 dakikada okunur

Tüm bu drama, bu nefret, bu acı, bu düşmanlık…
Sefalet, rezillik, açlık ve savaşlar…
Boşuna değil…
Bu kin, bu ızdırap…
Boşuna değil…
Nefret ettikçe, kızdıkça, seni kırmak istedikçe, canını yakmak istedikçe…
İşte bu nefret, bu duygu oldukça o zaman daha çok sevmeyi istiyorum, arzuluyorum, özlüyorum.
Bu drama, ah bu drama...
Hissettikçe, barışı daha çok özlüyorum. Sevmeyi, korumayı, değer vermeyi öğreniyorum nefretin gözlerinden, acıdan geçtikçe. Görüyorum barış nasıl bir şey… Sevmek nasıl bir şey… Ağladıkça anlıyorum gülmenin değerini. Gülümsemek istiyorum. Daha çok gülmek, güldürmek… Bu nefreti gördükçe kalbinde, üzülüyorum. Ben sevmek isterken sizi, siz beni nefretinizle acıttıkça, içim acıyor birden. Ben de bölünüyorum ikiye. Nefretiniz sevgimi büyütüyor. Nefretiniz size olan nefretimi büyüttükçe, sevmek daha da değerli oluyor, daha çok istiyorum sevmek. Ah bu duygu…
Bu drama, bu savaşlar, bu ölümler boşuna değil. Nefretiniz, acınız büyüdükçe, içimdeki sevme aşkı daha da büyüyor. İçimdeki umut daha da büyüyor. İnanıyorum, bir gün hepimiz bu acıda boğulup sonsuza kadar sevgide doğacağız.
Sen içindeki o karanlıkla, o nefretle bana kötü davrandıkça, duruyorum bir an ve karşıma iki yol çıkıyor. Sanma ki kafam karışmıyor, içimde fırtınalar kopuyor ve içimde yarattığın davranışların duyguları dalgalanıyor. İkimiz de aynıyız, merak etme…
Sen bana acı verdikçe, benim de canım yanıyor, seninki gibi. Ve senin gibi benim de karşıma iki yol çıkıyor. İçimde o acı ile baş başa, ağırlığı altında çaresiz bükülmüşken ve yorgunluktan dizlerimin üzerine çökmüş düşünüyorum. Biliyorum yürümem gerek iki yoldan birinde. Ya bu acıyı alacağım ve gücünden güç alıp sana geri iade edeceğim ve ben de canını yakacağım o hiddetle, ya da acımı hissedip isyan edeceğim o acıya, bunu yaratan öfkeye, nefrete. İsyan edeceğim bu karanlığa ve bir anda patlayıp bir alev topu gibi saçılıp, dağılacağım her yere, kıvılcımlarımla parıldayacağım ve aydınlatacağım tüm karanlığı. Sen acıttıkça daha çok sevesim gelecek. Sen nefret ettikçe daha çok barışmam gerekecek. İçimden gelecek bu, canım daha çok isteyecek sevmeyi. Lanet olsun acıya, savaşa, zulme. Lanet olsun diyeceğim. İşte benimki böyle lanet bir sevgi…
Lanet olsun sevmem gerek. Lanet olsun daha çok sarılmam gerek. Lanet olsun daha çok barışmam gerek. İnadına lanet olsun içimden geldi gördükçe bu ızdırabı.
Lanet olsun bu aşka. Bu ne biçim bir sevgi? Sen nefret ettikçe ben inadına daha çok seveceğim bu dünyayı, bu insanları, bu hayvanları, bu varoluşu, bu hakikati. Teşekkür ederim bunu bana hatırlattığın için ey zulüm. Gücüme güç kattığın için teşekkür ederim. Senin varlığın benim varlığımı hatırlattığı için teşekkür ederim.
(Ne zaman yazdığımı hatırlamıyorum, ama her zamanki gibi yine çok etkilendiğim kötü bir şey yaşanmış dünyada belli ki, ve içimden böyle geçmiş…)