ÖZGÜRLÜK
- Hande G
- 14 Nis 2018
- 2 dakikada okunur

Düşünmek özgürlük müdür?Düşünce özgürlüğü özgürlük müdür sahi?
Düşüncelerin seline kapılıp gidebilmek gerçek özgürlük müdür? (Eğer ki bu düşünceler sinsice manipüle edilebiliyorsa?)
Düşüncelerime yön veren bir dış güç var ise benim o dış gücün etkisinde o düşünceler selinde özgürce gidebildiğimi sanmam mıdır özgürlük, düşünce özgürlüğü?
Gerçekte düşündüklerin özgür ve bağımsız fikirler mi? Yoksa sen öyle düşün diye beynine ekilmiş tohumların filizleri mi?
Sana düşün, özgürsün derken seni özgürsün diye kandırıyor olabilirler mi?
Özgürlük sadece –e bilmek değildir. Ve özgürlüğün hareketle ölçülmesi yanlıştır. Şunu yapabiliyorsun, özgürsün. Şuradan şuraya gidebiliyorsun, özgürsün. İstediğini alabiliyorsun, özgürsün. İstediğini sen seçiyorsun, özgürsün. İstediğin gibi düşünebiliyorsun, özgürsün. Bunların hepsi bir eylem… Ve bunları yapabiliyor (-e bilmek) olmak özgürlükse, bu çok sığ bir özgürlüktür. Çünkü emin ol o senin özgürce yapabildiğin hareketler aslında manipüle edilip yönlendirilebilen ( yönlendirilebilme özelliği olan) hareketlerdir. Hareketlerinin kontrolü, idaresi ve bunlar üzerindeki irade ne zaman sende olursa, işte o zaman gerçekten özgür olursun.
O senin en mahrem ve sana ait olduğunu, sana özel olduğunu sandığın düşüncelerin var ya, onlar gerçekten senin mi sandın? Gerçekten senin mi? Sen mi düşüncelerinin hâkimisin yoksa düşüncelerin mi senin hâkimin? Kafana yerleştirilmiş düşünce ve düşünce kalıplarının seni ve herkesi yönettiği, kullandığı bir dünyada yaşıyorsun ve her taraftan yönlendirme bombardımanına tutuluyorsun. Bunu fark ettiğin an, aslında nasıl bir hapishanede ve nasıl bir akıl tutulması ile topluca yaşadığımızı fark edeceksin. Ve bu senin ilk özgür düşünceni oluşturacak.
Ve aklıma şimdi gelen Descartes’in bir sözü var. Düşünüyorum, öyleyse varım…
Aklımda deli sorular yine. Bu söze göre düşünmek için var olmak gerek, değil mi? Peki düşündüklerimiz yanlış bir düşünceler kalıbının zincirlerinin sonucu ise ve düşündüğüm her şey aslında bana ait olmayan başkalarının yarattığı fikirlerden oluşuyorsa? Sırf bu düşünce kalıpları yüzünden nasıl mutlu olacağım, neyden hayal kırıklığı yaşayacağım, neye isyan edeceğim, neye üzüleceğim, ne zaman acıkacağım veya doyacağım ve daha bir sürü şeyi hissedeceğim ve karar vereceğim bir dünyanın içinde ben gerçekten ben miyim? Ben kimim? Var mıyım? Ben gerçek ben değil isem kimim? Bir başka zihnin ürünü müyüm? Söylediğim, haykırdığım, savunduğum o tüm düşünceler benim mi gerçekten? Düşündüklerim özgür değilse ben de özgür değilim. Özgür olduğum zaman ise özgürce düşünebileceğim. Gözlerim açık, farkında, irdeleyerek, analiz ederek, bütün resme bakarak, ve etkilenmeden savrulmadan düşünerek, hep kuşku duyarak, sorgulayarak, ve sorarak. Hep merak ederek düşünmeliyiz. Demek ki mühim olan, zihnin varlığımızı idare etmemesi için zihnimizi yönetmeyi ve onu doğru kullanmayı öğrenmeliyiz.