top of page
Ara

Yeni bir yol

  • Yazarın fotoğrafı: Hande G
    Hande G
  • 18 Nis 2019
  • 3 dakikada okunur

Hani arabayla yolda giderken bazen yol biter gibi gelir ama aslında az ilerde ani bir dönüşle yolun devam ettiğini görmeye başlarsın yeniden. Bu aralar ben de böyle hissediyorum.

Eskiden kafamda bir yol hayal ettiğim zaman koca bir ovanın içinden geçen düz, geniş, uzun ve yoldan öteye derinleşen manzaralarla dolu bir yol hayal ederdim. Manzara kısmı önemliydi çünkü beni asıl cezbeden kısmı herkes o asfalt yolda yürümesi gerektiğini düşünürken benim neden bir yola ihtiyacım olsun ki beğendiğim bir manzarada yoldan çıkıp oradan içerilere dalabilmeliyim idi :) Yol denen şeyin monoton ve mecburiyetlerle dolu olduğunu, her an yol kenarında bir ağaç altında keyif yapmanın ve canımın istediği gibi oyalanmanın daha doğru(?) olduğunu düşünmüştüm. Çünkü dünyada yolları yapanlar insanlardı ve onlar yapaydı, oysa dünya yuvarlak ve her yer zaten doğal bir yoldu :) Bu yol fikrini hala seviyorum, çünkü spontanelik ve sürprizlerle ve macera ile dolu olması ilham verici geliyor.

Ama bugün ilk defa kafamda hayali olarak çizdiğim yol çok başkaydı. Spontanelik ve bilinmezlik elbet vardı ama yoldan çıkmadan gerçekleşen bir şeydi bu sefer. Çünkü yolu bu sefer düz ve koca bir ovada değil bir dağ kenarında bir yanı uçurum ve deniz manzaralı, bir yanı yüksek bir dağ ve virajlı hayal ettim. Hani bazen arabayla yolda giderken bazen yol biter gibi gelir ama aslında az ilerde ani bir dönüşle yolun devam ettiğini görmeye başlarsın yeniden.

Değişik bir yol, çünkü düz gitmiyor ve her an virajlarla başka bir yere dönüyor, belki hep aynı yöne belki karışık o kısmını şu an düşünmüyorum, ama istikamet ve yön hep değişiyor ama yol devam ediyor. Bu sefer solum ve sağım aynı ama önümdeki manzara her an değişiyor. (İşte insanın spontanelik anlayışı da değişebiliyor demek ki :) ). Evet, bir yol düz ve sıkıcı da olabilir ve yoldan çıkma arzularıyla dolu olabilirsin ve arzularının peşinde yoldan çıkıp çıkıp dallanıp budaklanıp bir yerlere dağılıp anlamsızca gezinebilirsin, o anın tadını çıkarabilirsin ya da bir yol seçersin hiç sıkıcı olmayan ve her an önüne neyin çıkacağını bilmediğin ve keşfedebileceğin, o tabiatı icabı spontanelik ve keşiflerle dolu ve sen hep yolundasındır ve ilerliyorsundur da. Bir şey arzulamana veya hedeflemene bile gerek yoktur çünkü sadece yolu takip etmen yeterlidir çünkü her an yolla birlikte dönebilirsin ve istikametin de değişse kafan karışmaz çünkü bazen tersine gidiyormuş gibi görünse de aslında yolda olduğun için bir gün ulaşacağını bilirsin. Kendime ulaşma yolumda bugün artık kendimi bulma arzumun eskisi kadar yoğun olmadığını hissettim, çünkü arzuladıkça ve her seferinde yol bir başka tarafa döndüğünde gözlerim ilerlerde bir yerlerde olduğuna ve hedeflediğime inandığım kendimi aramak isteyecek ve yön bulma isteğimle oyalanacağım ve belki de bu beni huzursuz edecek. Belki de sadece yolda geçen sürede başımın ne yöne yöneldiğini hesaplamadan sadece yolda olmak ve bir gün yolun sonunda kendimi bulacağımı düşünmek yeterli.

Eskiden çok severek izlediğim bir anime vardı. Initial D. Çok uzun zaman oldu aslında ve şu anki bakış açımla da yeniden izlemeyi isterim aslında. Çok iyi ve kontrollü araba kullanan bir çocuk hakkında bir çizgi film. Altındaki araba çok eski ve yeterince güçlü bir motora sahip değil, ancak her gün geçtiği dağ yolunda virajlardaki direksiyon ve gaz fren kontrolü mükemmel. Ve kendini sonrasında hiç istemediği halde yarış dünyasının içinde buluyor, hayatı değişmeye başlıyor, başka insanlar gördükçe kendi sahip olduğu yetenekleri keşfetmeye başlıyor vs. Burada çocuğu özel yapan şey aslında hırslı olmasa bile azimli olması ve ayrıca harika bir kontrol yeteneğinin olması. Güçlü olmayan küçük arabasıyla güçlü motora sahip çoğu yarışçıyı yenmeyi bu kontrol kabiliyeti ve azmi ile gerçekleştiriyor.

Çok hızlı gitmenin bir anlamı yok eğer yoldan fırlayacaksan. Ve bu seni güçlü de yapmaz. Ama yolda kalmayı ve virajlardan dönmeyi istiyorsan iyi bir kontrol gücün olmalı. Bazen gaza basmak kadar bazen frene basmak da iyidir. Gaza basmanın verdiği keyif bazen insanın kontrolünü kaybettirebiliyor. Evet, bugün araba kullanırken bunları düşünüyordum :) Ve bugün ilk defa duygularımı kontrol etme konusunda eskisine oranla daha rahat olduğumu fark ettim. Belki de artık kendimi arama konusunda kendimi kasmaktan ve baskı altında tutmaktan ve arzulamaktan vazgeçtiğim ve sadece nereye gidecekse sadece oraya yürümek istediğim için. Merhaba Yoga…

Ve ne tesadüf ki bugün aslında Merkür’ün Retro da yaşadığı o balık burcundan çıkıp koç burcuna geçtiği gün bugün. Ve benim de bir gün önce keşfettiğim sevgili Pallas’ım için farkında olmadan doğmasını istediğim gün bugün. İnsan baktıkça yeni bir şey daha görebiliyor aynı noktada. Birkaç gün önce Pallas denilen astreodin kuzey ay düğümüm ile kavuştuğunu fark ettim. Yani benim çok merak ettiğim ruhsal olarak burada olma amacım :) Aslında ne olduğunu kavrayana kadar seni bir süre daha merak edeceğim sevgili Pallas Athena. Elma dersem çık armut dersem çık…

 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör
Uyan

İyileşmek için önce iyileşmeyi istemek gerek. İstemek demek, hasta olduğunu ya da bir sorun olduğunu kabul etmek demek. Bende sorun yok...

 
 
 
Hayat

Biraz Hakimsen, hakim olmayan birileri dilinin ucundan sonucunda bir açıklama beklerler. Seçim yapmanı isterler. Çünkü gerçeği, doğruyu...

 
 
 
An’ında Gelenler 4

Başkalarının doğrusuna uyarsan eğri ile eğri kalırsın ama sen de o da doğru zannedersin. Sen kendin dışardan koşullanmadan şartsız...

 
 
 

© 2023 by The Artifact. Proudly created with Wix.com

bottom of page