top of page
Ara

2020 başlarken...

  • Yazarın fotoğrafı: Hande G
    Hande G
  • 1 Oca 2020
  • 4 dakikada okunur

Benim için çok önemli bir yıl oldu 2019. Aslında tam bir ‘aha!’ yılıydı. Çok önemli bazı şeyler keşfettiğim bir yıldı. Aslında 2018 yılında başlayan keşiflerin netlik ve anlam kazandığı bir yıldı. Çoğu zaman belirsizlik ve bilinmeyenle geçse de sonlarına doğru artık mananın ortaya çıktığı bir yıldı. Şu an yeni bir yıldayım. Aslında her bir an yeni de olsa yıllara bölmek de uzun vadede bir şeyleri derlemek toparlamak için iyi oluyor. Sonuçta anların ne kadar süreceği göreceli değil mi? İster bir salise, ister bir yıl olsun…

Bu sene artık geçen sene keşfettiklerim sonucu ektiğim tohumları büyütme yılı. Artık sorgulamalarla ve acabalarla vakit geçirmek yerine vardığım kararların uygulanacağı bir yıl. Net ve kesin olduğunu bildiğim niyetlerimi uygulama ve hayata geçirme yılı. Onları artık istikrarlı bir şekilde inşa etme yılı.

Tüm bir sene boyunca neye ne enerji harcadığımı ne için neden çabaladığımı ve neyin ne kadar gerçekten istediklerim olduğunu fark ettiğim bir seneydi. Kimi gitmesi gereken eski kimi gelmesi gereken yeni. Ve beni bunlara sorgulatan en önemli şey ise benim kendimle olan tatminsizliğimdi. Belki ifade bulamamak ve büyüyememek ve de yok oluyor gibi hissetmek. Sesi kısılmış ve duyulmayan, görülmeyen olmaktı.

Şimdi baktığımda gördüğüm neden belli. Ve bugün yine düşündüğüm bir şey daha vardı. O da dinlemek ile ilgili. En çok şikayet ettiğim şey kimsenin beni duymaması dinlememesi idi. Özellikle de bazılarının. Ve belki de en çok enerjimi sesimi duyurmak için çabalarken harcıyordum. Şimdi görüyorum ki bu gereksiz bir çabaymış. Çünkü iletişimsizliğin en büyük nedenlerinden biri konuşma ile ilgili yanılgılar kadar dinlememek de aslında. Bir insan iletişim kurmak istediğinde dinlemiyorsa ve karşıdan alamıyorsa karşıya ne verebilir ki almadan? Almadan sürekli konuşarak veren insan ne veriyordur ki? Bir insanın seni duymuyorken sana anlattıkları ne kadar karşılıklı bir iletişim olabilir ki?

O sadece söylemek istediklerini söylüyordur. Aslından sana konuşurken sen orada yoksundur bile. O sadece seni araç olarak kullanıp içinden geçenleri haykırıyordur sana. Belki o da duyulmadığını düşündüğü için ifade derdindedir bilemem, ya da belki bu şekilde var olabiliyordur. Ama sonuçta seni duymayan biri aslında sana boş konuşuyordur. Ve en acısı da senin de hala bu duruma karşılık vermeye çalışman ve boşuna efor sarf etmendir. Belki de sen onu dinlemeye çalıştıkça sadece onunla doluyorsun her ne veriyorsa sana. Ve hala seni duyması için cevap vermeye çalışıyorsundur.

Beni dinlemeyen ve duymayan insanlar var etrafımda. Tek dertleri aslında bana ders vermek. Ya da içlerindekini boşaltmak. Bana öğüt vermek, beni düzeltmek onlar için iletişim. Ama ne söylediklerim duyuldu ne de anlaşıldı. Hatta belki anlaşılmaz ve saçma bulundu, üstüne eleştirildi. Ve ben nedense önemsedim yine de. Onları mı önemsedim yoksa anlaşılmayı mı önemsedim bilmiyorum. Ama görüyorum ki hepsi boşuna. Benim tek derdim saçma ve anlaşılmaz bulunmak değildi, benim tek derdim dinlenilmemek ve önemsenmemekti. Çünkü karşı taraf aslında hiçbir zaman dinlemek istemiyordu, ya da dinlese de anlayamıyordu çünkü çok farklı bir dil konuşuyordu. Çünkü onun dünyası o kadar farklıydı ki benimkini merak bile edemeyecek kadar farkındasızdı ve önemseyemiyordu, kendini besleyecek bir şey bulamıyordu belki de. Bir insan karşısındakini merak etmiyorsa ve ne bulabileceğini önemsemiyorsa o zaman nasıl iletişim kurabilir ki. O aslında sadece monolog olarak orada hazırda bulunan cümlelerini sarf edebilir sana.

En saçma hareket bu durumda hala iletişim için çabalamak.

Şimdi daha iyi anlıyorum ki iletişimde önemli olan önce dinlemek. Ve içinde merak olan bir insan dinler. Önemseyen insan dinler. Her neyi merak ediyorsa ya da önemsiyorsa.2019 yılındaki en büyük kızgınlığım ve üzüntüm duymamazlıktan gelinmek, görmemezlikten gelinmek oldu. Özellikle sevdiğim yakın olduğum insanlar tarafından.

Küçük çocukların en büyük özellikleri her şeye meraklı gözlerle bakmalarıdır. Bir hevesle her şeye yaklaşırlar. Eğer bakıyorlarsa gerçekten bakıyorlardır. Ve antenleri o kadar açıktır ki her şeyi duyar ve görürler. Dünyaya yeni gibi bakabilme özellikleri vardır. Çünkü zihinleri henüz belli fikirlerle ve kavramlarla dolmadığı için henüz baktıkları şeyler hakkında bir fikirleri ya da ön yargıları gelişmemiştir, ve şimdi bakınca öğreneceklerdir onu zaten. Ön yargısız bir şeye bakabilmek ya da dinlemek bu yüzden önemli. Bilmeden, fikir yürütmeden dinlemek ve bakmak. Merak ederek, ve ne çıkacağını bilmeden. Bir beklenti içinde olmadan ve her ne öğrenecekse onu olduğu haliyle kabul ederek. Bizler bu masumiyeti ve çocuksu merakı kaybettik büyüdükçe. Her şeyi yargılar ve bilir olduk. Karşımızdakini kılığı kıyafetiyle durumuyla ve her şeyi ile onu tanımadan tanır olduk, ilk cümlede öyle konuştuk. Ve söylediklerinin hiç birini gerçekten dinlemedik ya da duyamadık. Belki odaya girince görmedik bile onu. Çünkü bildiklerimiz çok fazla ve bildiklerimizi görmek ve duymak daha kolay. Kör ve sağır olduk duyu organlarımız sağlam iken. Ve ben bu sene bunu en yakınımdakilerde bile yaşayınca çok üzüldüm. Çünkü benim fikirlerim onlar için belki fazla orjinaldi ve korkutucu. Ve yapmak istediklerim çok orjinaldi, beklenmedikti hep ve onların duyu organları çok tembeldi.

Ben ise anlamsızca çırpındım anlaşılmak için. Belki de ondan daha çok yoruldum ve daha çok kırıldım. Daha çok yalnız hissettim. Oysa merak etmek, karşındakini olduğu gibi tanımak istemek ve kabul etmek, önemsemek bu kadar zor olmamalıydı. Neden böyle oldu….

2020 benim için daha az konuşacağım, daha çok dinleyeceğim bir yıl olacak. Özellikle de bana iyi gelenleri dinleyeceğim. Ben her neye kime bakarsam bilmeden bakıp ve görüp şaşırmayı ve olduğu gibi öğrenmeyi diliyorum. Daha da çok kendime bakacağım ve çabalarımı kendim için önemsediğim şeylere harcayacağım bir yıl olacak. Kimsenin beni anlayıp anlamaması önemli değil, bunun için de çabalayamam çünkü bu gerçekten benim problemim değil. Benim işim sadece kendi önceliklerim ve önemsediklerim. Ve karşıma gelen her şeye de bir çocuk gibi meraklı ve bilmeyen bir gözle yaklaşmak ve karşısında kendini kaybetmeden olanı olduğu gibi kabul etmek benim önceliğim. Çünkü gerçekten ancak bu şekilde konuşabiliriz…..

 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör
Uyan

İyileşmek için önce iyileşmeyi istemek gerek. İstemek demek, hasta olduğunu ya da bir sorun olduğunu kabul etmek demek. Bende sorun yok...

 
 
 
Hayat

Biraz Hakimsen, hakim olmayan birileri dilinin ucundan sonucunda bir açıklama beklerler. Seçim yapmanı isterler. Çünkü gerçeği, doğruyu...

 
 
 
An’ında Gelenler 4

Başkalarının doğrusuna uyarsan eğri ile eğri kalırsın ama sen de o da doğru zannedersin. Sen kendin dışardan koşullanmadan şartsız...

 
 
 

© 2023 by The Artifact. Proudly created with Wix.com

bottom of page